Ohio Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre çok roman okuyanlar zamanla okudukları roman karakterlerinin kişiliğine bürünüyor, onların hisleri ve düşüncelerini kendilerine adapte ediyorlarmış.
Şimdi şunu merak ettim, dizikolikler için durum ne?
Çok dizi izleyen bir toplumuz. Roman okuyanların sayısı ile dizi izleyenlerin sayısı kıyaslanırsa, tahminime göre diziciler kat kat fazladır. Eğer, bu kişiliğe bürünme durumu, okumaya göre daha çok duyuya hitap eden izleme olayında da geçerli ise, insanlarımızın vay haline..
"Ey sâlik, bazen kötülükte bulunabilirsin. Fakat hâli senden daha kötü biriyle arkadaşlık yapman sana o kötülüğü iyilik olarak gösterir." Hikemi Ataiyye kitabında böyle bir cümle okumuştum. Çok hoşuma gitmişti.
YanıtlaSil"Salihlerle beraber olun" buyurulması da bu sebepten olmalı.
Atalarımız da "üzüm üzüme baka baka kararır" dememişler mi? Ya da körle yatan şaşı kalkar"
Evet, katılıyorum. İnsanoğlunun uyum yeteneği olduğu kesin. İyi yönde ya da aksi yönde. Bireysel ve toplumsal olarak hayırlısı iyi yöne evrilmesi. O halde bu ata sözlerini sık sık akla getirmeli, okumada, izlemede seçici olmalı.
Sil