Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı

22 Ocak 2016 Cuma

O bir insan sarrafı idi.

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski


“Mutsuzluk bulaşıcı bir hastalıktır. Mutsuzlar, zavallılar daha da mutsuz zavallı olmama için birbirlerinden kaçmalıdırlar.”
“Yoksul, ezilmiş insan kuşkucudur. Çevresine, yanından geçenlere yan gözle, bir tuhaf bakar. Kendisinden mi söz ediliyor, anlamak için gözlerini kısarak, kuşkulu bakışlarını dolaştırır. Konuşulanlara kulak kabartır.”
“İyiler niçin geride kalırlar da, hep kötülerin başına devlet kuşu kendiliğinden gelip konuverir acaba?” (İnsancıklar)
Bir insanı, hele hele bir çocuğu iyi yola sokmak istiyorsan itip kakmayacaksın onu... Çocuklara bir kat daha özenle davranmak gerekir. Ah siz ilerici kafasızlar, dünyadan haberiniz yok! İnsana saygınız yok.(Suç ve Ceza)
“Etrafınıza şöyle bir göz gezdiriniz! Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmiyoruz bile! Kitaplarımızı, hayallerimizi elimizden alsalar, öylece ortada kalakalacağız.”(Yeraltından Notlar)
Önce biraz ağladılar, ama alıştılar şimdi. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır!(Suç ve Ceza)

“Yakınlarımı nasıl seveceğimi hiçbir zaman bilemedim. Bence özellikle yakınlarını sevmek, yabancıları sevmekten daha zordur.” (Karamazov Kardeşler)
''....kendi kendinize yalan söylemeyin.
Kendi kendine yalan söyleyip yalanını ciddiye alan insan sonunda ne kendinde ne de etrafta gerçeği seçemez olur. böylece hem kendisine hem başkalarına saygısızlık eder. Saygının olmadığı yerde sevgi de kaybolmaya başlar....'' (Karamazov Kardeşler)
''Bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir. Kimse bir şeyin üzerinde durup düşünmüyor. Kendisine bir ülkü edinen çok az. Umutlu birisi çıkıp iki ağaç dikse herkes gülüyor: “Yahu bu ağaç büyüyünceye kadar yaşayacak mısın sen?” Öte yanda iyilik isteyenler, insanlığın bin yıl sonraki geleceğini kendilerine dert ediniyorlar. İnsanları birbirine bağlayan ülkü tümden yitti, kayıplara karıştı. Herkes, yarın sabah çekip gidecekleri bir handaymış gibi yaşıyor. Herkes kendini düşünüyor. Kendisi kapabileceği kadar kapsın, geride kalanlar isterse açlıktan, soğuktan ölsün, vız geliyor.'' (Budala)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder